In that respect, my opinion differs from yours.
 - O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Our school was not the same size as yours.
 - Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
I know that you're a teacher.
 - Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
Are you a teacher or a student here?
 - Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.
 - İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.
I couldn't have done that without your help.
 - Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
Your opinion seems to be out of date.
 - Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
Your ideas are all out of date.
 - Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
None of the money is yours.
 - Paranın hiçbiri sizin değil.
That's none of your business.
 - Onun sizinle bir ilgisi yok.
I need a pencil. Can I use one of yours?
 - Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim?
Our children are at school; where are yours?
 - Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?