Tatoeba: We've got sentences older than you.
- Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.
You have to be at least 36 inches high to go on this ride.
You are all supposed to do as I tell you.
You must do as I tell you.
I don't see your point.
- Siz insanları anlamıyorum.
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
Tom wouldn't leave without your permission.
- Tom sizin izniniz olmadan gitmedi.
Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
- Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
I think we're out of your size.
- Sanırım sizin bedeniniz bitti.
How many times have I told you guys to stay out of my room?
- Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.
None of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.
It's none of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.