Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum.
- I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.
Son derece dikkatli sür.
- Drive with the utmost care.
Bu saat en çok on dolar tutar.
- This watch costs ten dollars at the most.
En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
- It'll take us three, maybe four weeks at the most.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
- At the most, he earns 50 dollars a week.
En fazla, sadece otuz dakika geç kalacaksın.
- At the most, you'll only be 30 minutes late.