I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
- Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
Tom's way of speaking got on my nerves.
- Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokundu.
They anger us with their behavior.
- Onlar bizi davranışlarıyla sinirlendiriyor.
His face turned red with anger.
- Yüzü sinirden kızardı.
He lost his temper and hit the boy.
- Sinirlendi ve çocuğa vurdu.
He sometimes loses his temper for nothing.
- Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.
Nervous people will scratch their heads.
- Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
That's really annoying.
- O gerçekten sinir bozucu.
Why are you annoying your sister?
- Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?
Tom is irritating because he always has to have his own way.
- Tom her zaman kendi metoduna sahip olduğu için sinir bozucudur.
Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.
- Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
You never know when he's going to throw another tantrum.
- Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Google uses a neural network to translate sentences.
- Google, cümleleri çevirmek için bir sinir ağı kullanır.