single; unmarried, or in widowhood

listen to the pronunciation of single; unmarried, or in widowhood
Английский Язык - Турецкий язык

Определение single; unmarried, or in widowhood в Английский Язык Турецкий язык словарь

lone
yalnız

O yalnızken kendini her zaman müzikle rahatlattı. - She always comforted herself with music when she was lonely.

Diğer öğrenciler onunla konuşmadığından dolayı Mary yalnızdı. - Mary was lonely because the other students didn't talk to her.

lone
{s} kimsesiz
lone
{s} tek

Japonlara göre, tek başına uyuyan bir Amerikan bebeği yalnız görünüyor. - To Japanese, an American baby sleeping by himself seems lonely.

O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor. - He lives in this lonely place by himself.

lone
tek başına mücadele eden siyasi aday
lone
ıssız

O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor. - He lives in this lonely place by himself.

Tom olmadan burası çok ıssız olacak. - It's going to be very lonely here without Tom.

lone
lone hand kağıt oyununda refakatsiz oynayan kimse
Английский Язык - Английский Язык
lone
single; unmarried, or in widowhood

    Расстановка переносов

    single; unmarried, or in wid·ow·hood

    Произношение

Избранное