O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
- Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
Onun piiyanosu eşliğinde şarkı söylemek istiyorum.
- I want to sing to his piano accompaniment.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
... >>Taylor Swift: Wow. >>Kevin Allocca: Do you sing your own songs ...
... tedious rational battle to improve the efficiency everything I'll sing it dried ...