Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.
- Tom put together one million dollars in unmarked, used bills as the kidnappers had told him to do.
Kullanılmış bir araba almam çok zor.
- I cannot afford buying a used car.
Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
- Is eating fish as healthy now as it used to be?
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
- Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to keeping early hours.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.
Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir.
- Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.
Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.
- Soccer is more popular in Japan than it used to be.
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
- Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.
Tom eskiden olduğu kadar zengin değil.
- Tom isn't as rich as he used to be.
Tom eskiden olduğu kadar utangaç değil.
- Tom isn't as heavy as he used to be.
Tom bir özel eğitim öğretmeni idi.
- Tom used to be a special education teacher.
Tom eskiden basketbol antrenörü idi.
- Tom used to be a basketball coach.
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
- Tom isn't used to walking barefooted.
Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
- I'm not used to making speeches in public.
You used me!.