George yolculuğun maliyetini hesapladı.
- George calculated the cost of the trip.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
- Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
Bu hesaplanmış bir riskti.
- It was a calculated risk.