This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
- Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
The armed forces succeeded in occupying the entire territory.
- Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
The armed forces succeeded in occupying the entire territory.
- Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
Tom did time for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
He used his umbrella as a weapon.
- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The gunman was Jack Ruby.
- Silahlı adam Jack Ruby idi.
Guns don't kill people. People kill people.
- Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
- Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
The armed forces succeeded in occupying the entire territory.
- Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
Tom was charged with armed robbery.
- Tom silahlı soygun ile suçlandı.
Tom stood trial for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için yargılandı.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Tom did time for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
The export of arms was not allowed.
- Silah ihracatına izin verilmedi.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
Let there be an end to wars and weaponry.
- Savaşlara ve silahlara bir son verelim.
Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
- Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
He used his umbrella as a weapon.
- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
People have started arming themselves.
- Millet silahlanmaya başladı.
Tom did time for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
Arms export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The government has been reconsidering its firearms exportation.
- Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.
Dan is a firearms expert.
- Dan bir ateşli silah uzmanıdır.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.