İzleri hala bulunabilir.
- Their traces can still be found.
Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.
- This security system allows us to trace employees movements anywhere they go.
Polis kimsenin izlerini bulmadı.
- The police didn't find anyone's traces.
Polis, evi baştan başa aradı ama Fadıl'dan hiçbir iz bulmadılar.
- Police searched the house from top to bottom but they found no trace of Fadil.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.