The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
Her husband smokes like a chimney.
- Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
It's not OK to smoke here.
- Burada sigara içilmez.
You must quit smoking cigarettes.
- Sigarayı bırakmalısın.
You must quit smoking cigarettes.
- Sigara içmekten vazgeçmeliisin.
The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
You must quit smoking cigarettes.
- Sigarayı bırakmalısın.
You must go outside if you want to smoke.
- Sigara içmek istiyorsan, dışarı çıkmalısın.
She stopped to smoke.
- O, sigara içmek için durdu.
After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
- Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
You must not smoke till you grow up.
- Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
- Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
It has been found that smoking is bad for your health.
- Sigara içenin sağlığın için kötü olduğu bulundu.
There is no smoking here.
- Burada sigara içilmez.
No smoking in the theater.
- Tiyatroda sigara içilmez.
The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick.
- Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.
Tom is a chain smoker.
- Tom bir sigara tiryakisi.
The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick.
- Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.
Tom is a chain smoker.
- Tom bir sigara tiryakisi.