Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- Eins, zwei, drei, vier, fünf, sechs, sieben, acht, neun, zehn.
Bu mağaza yediye kadar kapanmaz.
- Dieser Laden schließt nicht vor sieben Uhr.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
Bugün iyi bir film gösterimi var.
- There's a good movie screening today.
Aramalarımı taramaya başladım.
- I've started screening my calls.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
Sahneleme ne zaman başlıyor?
- When does the screening start?
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
- Eins, zwei, drei, vier, fünf, sechs, sieben, acht, neun, zehn.
He always leaves home at seven.
- Er geht immer um sieben aus dem Haus.