Genç adama utanarak baktı.
- She glanced shyly at the young man.
Utanarak özür dilerim, geç kaldım dedi.
- I'm sorry I was late, he said shyly.
Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
- The shy boy murmured his name.
O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
- He's very shy. He says he wants to see you.
Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.
- Tom is a shy and lonely boy.
Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır.
- Tom is a shy and reserved young man.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
a shy bird.
I shy away from investment opportunities I don't understand.