O ürkek görünüyor, ama o aslında iradeli bir kişidir.
- She seems timid, but she's actually a strong-willed person.
Onun böyle ürkek olduğunu düşünmemiştim.
- I did not think he was so timid.
Bayan Pate yüz kişinin önünde bir konuşma yapma hakkında çekingen hissetti.
- Miss Pate felt timid about making a speech before a hundred people.
Tom oldukça çekingen, değil mi?
- Tom is quite timid, isn't he?
Tom oldukça korkak, değil mi?
- Tom is quite timid, isn't he?