show; ostentation; glory

listen to the pronunciation of show; ostentation; glory
Английский Язык - Турецкий язык

Определение show; ostentation; glory в Английский Язык Турецкий язык словарь

pride
gurur

O, sınıfının gururudur. - She is the pride of her class.

O, lisesi ile gurur duyuyor. - She takes pride in her high school.

pride
{i} kibir

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

O gururlu ve kibirli. - He's prideful and arrogant.

pride
tüylerini kabartmak (kuş)
pride
övünmek
pride
onur
pride
(on ile) övünmek
pride
özsaygı
pride
iftihar
pride
övünme
pride
{f} gurur duy

Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor. - Many parents take pride in their children.

Gücümüzle gurur duyduk. - We took pride in our strength.

pride
övünç
pride
{i} kıvanç
pride
saltanat
pride
pride of place en yüksek mevki
pride
{i} tafra
pride
{i} gösteriş
pride
{i} haysiyet
pride
{i} kibirlilik
pride
{i} övünç kaynağı
Английский Язык - Английский Язык
pride
show; ostentation; glory
Избранное