O, ceketine bir düğme dikti.
- She sewed a button on her coat.
Mary kendi kostümünü dikti.
- Mary sewed her own costume.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to sew it.
Gömleğime bir düğme diker misin?
- Would you sew a button on my shirt?
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
Balls were first made of grass or leaves held together by strings, and later of pieces of animal skin sewn together and stuffed with feathers or hay.