I like the sound of harpsichord very much.
- Klavsenin sesini çok severim.
You can make sounds by combining letters in Modern Greek. For example you can use μπ to make the sound b, ντ to make the sound d, γκ to make the sound g and τζ to make the sound dj.
- Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin b sesi için μπ'yi, d sesi için ντ'yi, g sesi için γκ'yi ve c sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
She began to cry in a loud voice.
- O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
Betty has a sweet voice.
- Betty'nin tatlı bir sesi var.
She called down from upstairs to ask what the noise was about.
- O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.
Don't make noises when you eat soup.
- Çorbanızı içerken ses çıkartmayınız.
A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
- Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
Do fish have vocal chords?
- Balıkların ses telleri var mıdır?
Audio in Tatoeba sentences are provided by Shtooka.
- Tatoeba cümlelerindeki ses Shtooka tarafından sağlanmıştır.
It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.
- Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
I knew from his tone how much he hated me.
- Ses tonundan, benden ne kadar nefret ettiğini hissettim.
The piano has a good tone.
- Piyanonun iyi bir sesi var.
The musician beat his drums loudly.
- Müzisyen davulunu yüksek sesle çaldı.
John was beating the drums loudly.
- John yüksek sesle davulları çalıyordu.
He shouted at the top of his voice.
- Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
They shouted as loudly as they could.
- Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
I heard someone call my name from behind.
- Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.
I heard someone call my name.
- Birinin adımı seslendiğini duydum.
When he entered the building, he was frightened by a sudden cry.
- O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.
I could not stop myself from crying aloud.
- Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
Turn down the volume, please.
- Ses seviyesini azaltın, lütfen.
Can you please reduce the volume of the music?
- Lütfen müziğin sesini azaltır mısın?
An electric guitar doesn't sound the same as an acoustic one.
- Elektro bir gitar akustik bir gitar gibi ses vermez.
Music is the silence between the notes.
- Müzik notalar arasındaki sessizliktir.
There was a scornful note in his voice.
- Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.