I'm not satisfied with the restaurant's service.
- Ben restoranın servisinden memnun değilim.
Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.
- Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
They wouldn't serve Tom a drink because he was underage.
- Reşit olmadığı için, onlar Tom'a bir içki servisi yapmadılar.
It is now dinner time, and flight attendants begin to serve dinner.
- Şimdi akşam yemeği zamanı, ve uçuş görevlileri akşam yemeğini servis etmeye başlarlar.
Would you like another serving?
- Başka servis ister misiniz?
The patient was transferred to the cardiology ward.
- Hasta, kardiyoloji servisine nakledildi.
If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
- Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
I had my car filled up at the service station at the corner.
- Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.
I usually gas up the car at this service station.
- Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.
Tom was a school bus driver before he became a taxi driver.
- Tom taksici olmadan önce okul servisinde şoförlük yapıyordu.