Sırpçayı anlayabiliyorum ama konuşamıyorum.
- I can understand Serbian, but I can't speak it.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.
Sırplar ve Brezilyalılar futbolu gerçekten çok severler.
- Serbians and Brazilians really like soccer.
Kosova Sırbistan’ın bir iliydi.
- Kosovo was a province of Serbia.
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'tır.
- The capital city of Serbia is Belgrade.
Biz bu kasabayı Sırp ulusuna veririz.
- We give this town to the Serb Nation.
Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...
- Serbian trains are terribly slow.
Sırpçayı anlayabiliyorum ama konuşamıyorum.
- I can understand Serbian, but I can't speak it.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.