separated in time, space, or degree

listen to the pronunciation of separated in time, space, or degree
Английский Язык - Турецкий язык

Определение separated in time, space, or degree в Английский Язык Турецкий язык словарь

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Bulaşıkları masadan kaldırdı. - She removed the dishes from the table.

Kağıtları masadan kaldırdı. - She removed the papers from the desk.

removed
kaldırılan
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

İşaret hemen kaldırıldı. - The sign was immediately removed.

Ağaçlar parktan kaldırıldı. - Trees have been removed from the park.

removed
ortadan kalkmak
removed
bertaraf olmak
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
removed
alâkası olmayan
removed
uzak/taşınmış/çıkarılmış
removed
uzak

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu. - Fadil's job kept him removed from the outside world.

Onlar uzaklaştırılmalı. - They must be removed.

Английский Язык - Английский Язык
removed