Savaşla ilgili duygularını ifade etti.
- She expressed her sentiments on the war.
Mary duygu yüklü bir kız.
- Mary is a girl full of sentiment.
Ben senin duyarlılığına katılıyorum.
- I agree with your sentiment.
Tom duygusal hissetmekten kendini alamadı.
- Tom couldn't help but feel sentimental.
Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.
- Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.