Böyle bir sansasyonu asla hayal bile edemezdim.
- I could never have imagined such a sensation.
Haber büyük bir sansasyon yarattı.
- The news caused a great sensation.
Benim sol gözümde bir karıncalanma hissi var.
- I have a prickling sensation in my left eye.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
- Pain is an entirely personal sensation.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Bu bir gecelik heyecandı.
- It was an overnight sensation.
Bu saygın bir performans oldu, ama kesinlikle heyecan verici değildi.
- That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
... sensation, philanthropist, and global icon David Beckham to ...
... >>> So this is the latest Internet sensation. ...