O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Kim ondan iki yıl kıdemliydi.
- Kim was two years senior to him.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
O bana göre iki yıl kıdemli.
- She is senior to me by two years.
Kim ondan iki yıl kıdemliydi.
- Kim was two years senior to him.
Binlerce insan işlerini kaybetti.
- Thousands of people lost their jobs.
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.
- You must respect senior citizens.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.
Tom, son sınıf öğrencisi iken sınıf başkanıydı.
- Tom was class president when he was a senior.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- She holds a senior position in the government.
four years her senior.
John is two years older than I am.
- John is senior to me by two years.
... ' (laughter) ' if you repeal it, what happens is those seniors right away are going ...
... They recruit them leaving the older, sicker seniors in Medicare. And every health care ...