Kim ondan iki yıl kıdemliydi.
- Kim was two years senior to him.
Biz onu iyi bir kıdemli olarak görünüyoruz.
- We look up to him as a good senior.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
O bana göre altı yıl kıdemli.
- She is senior to me by six years.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
- Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
O, Harvard'da son sınıf öğrencisi.
- He is now a senior at Harvard.
Lise son sınıf öğrencisi misin?
- Are you a senior high school student?
O, hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- He holds a senior position in the government.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
It's an old-fashioned company, with parking spaces and other perks doled out on the basis of seniority.
four years her senior.
John is two years older than I am.
- John is senior to me by two years.