O kendinden emin ve güçlü.
- He's confident and strong.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Mary kendine güvenen ve bağımsızdır.
- Mary is confident and independent.
Biz oldukça kendine güvenendik.
- We were pretty confident.
O, yeteneğinden emindir.
- He is confident of his ability.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Çok güvenli hissetmiyorum.
- I don't feel very confident.
Artık gerçekten güvenli hissediyorum.
- I'm feeling really confident now.
When it came to sport, he was really sure of himself: he knew he was good.