Please give my regards to your family.
- Lütfen ailenize selamlarımı yollayın.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
Greetings are the basis of good manners.
- Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
Greetings from Cornwall!
- Cornwall'dan selamlar!
Greetings from Cornwall!
- Cornwall'dan selamlar!
We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
In case you see him, give him my regards.
- Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.
Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.
- Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
And if you see Tom, say hello to him for me.
- Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.
Please say hello to Tom for me.
- Lütfen Tom'a benim için selam söyle.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
My father gives you his regards.
- Babam sana selamını söyledi.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
Please send my regards to your wife.
- Lütfen, eşinize selamlarımı iletin.
Land of liberty, land of the future, I salute you!
- Özgürlük ülkesi, geleceğin ülkesi, seni selamlıyorum!
Tom forgot to salute.
- Tom selamlamayı unuttu.
I don't salute their flag.
- Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
The president saluted the public.
- Devlet başkanı halkı selamladı.