Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.
- Lots of famous people come here.
Planımızın bir sürü avantajı var.
- Our plan has lots of advantages.
Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz.
- Tom can't speak very much French.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
- Mike liked animals very much.
Tom'a bir hayli hayranım.
- I admire Tom a great deal.
Sana söyleyecek bir hayli şeyim var.
- I have a great deal to tell you.
Birçok kız Tom'u sever.
- Lots of girls like Tom.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.
O süt satarak çok para yaptı.
- He made a great deal of money selling milk.
O, oldukça çok kazanır.
- He earns a great deal.
O, oldukça çok kazanır.
- He earns a great deal.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Venedik'te her zaman çok turist vardır.
- In Venice, there are always lots of tourists.