sehr langsam

listen to the pronunciation of sehr langsam
Немецкий Язык - Турецкий язык
çok yavaş
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sehr langsam в Английский Язык Турецкий язык словарь

sluggish
{s} ağırkanlı
sluggish
{s} miskin

Son zamanlarda miskinleştim. - I've been sluggish recently.

sluggish
{s} halsiz

Onun halsiz göründüğü bilinmektedir. - He's known to appear sluggish.

Ben sadece yavaş ve halsiz hissettim. - I just felt slow and sluggish.

sluggish
mıymıntı

Tom bir gece kuşu ama sabahları çok mıymıntı. - Tom's a night owl, but he's very sluggish in the morning.

sluggish
sümsük
sluggish
sünepe
sluggish
kesat
sluggish
uyuz
sluggish
uyuşuk

Tom bir gece kuşu ama sabahları çok uyuşuktur. - Tom's a night owl, but he's very sluggish in the morning.

sluggish
durgun

O durgun bir öğrenci. - He is a sluggish student.

sluggish
tembel

Son zamanlarda tembellik ediyorum. - I've been sluggish recently.

dead slow
(deyim) hemen hemen hareketsiz ,nerdeyse durmus
sluggish
tembellik

Son zamanlarda tembellik ediyorum. - I've been sluggish recently.

sluggish
{s} yavaş giden, yavaş, durgun
sluggish
sluggishnessağırlık
sluggish
tembel tabiatlı
sluggish
{s} sıkıcı
sluggish
{s} mızmız
sluggish
{s} ağır ilerleyen
Немецкий Язык - Английский Язык
sluggish
dawdling
dead slow
Es stimmt, sie tippt fehlerlos, aber sie ist auch sehr langsam.
I agree she types without errors, but there again, she's very slow
sehr, sehr langsam
slow as molasses