Who was the leader of the expedition?
- Seferin lideri kimdi?
I watched the expedition as it set off.
- Yola çıkarken keşif seferini izledim.
The Titanic sank on her maiden voyage. She was a large ship.
- Titanik ilk seferinde battı. O büyük bir gemiydi.
The harbor is closed to navigation.
- Liman seferlere kapalıdır.
Next time you'll pay for it!
- Bir dahaki sefere bunun bedelini ödersin!
There's always a next time.
- Her zaman bir sonraki sefer vardır.
Unfortunately, I missed my flight, so I won't get to Boston in time for the meeting.
- Ne yazık ki, uçak seferimi kaçırdım, bu yüzden toplantı için zamanında Boston'a varmayacağım.
They were pioneers of space flight.
- Uzay seferlerinin öncüleriydiler.
The snow prevented the train from running.
- Kar, treni seferden alıkoydu.
They run a ferry service across the river.
- Nehirde karşıdan karşıya feribot seferleri yaparlar.