see lst parol, 2

Английский Язык - Турецкий язык

Определение see lst parol, 2 в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

parole

şartla salıverme

parole

{f} şartlı tahliye et

parole

namus sözü

parole

söz

parole

tutukluya verilen izin

parole

şeref sözü

parole

şartlı tahliye etmek

parole

{f} kefaletle serbest bırakmak

parole

özellikle esir düşen askerin veya bir mahpusun kaçmayacağına dair verdiği söz

parole

{i} kefaletle serbest bırakma

parole

{i} parola

parole

{i} şartlı tahliye

Tom geçen ay şartlı tahliye edildi. - Tom was paroled last month.

Tom şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası aldı. - Tom was sentenced to life in prison without parole.

parole

vait

parole

mahkumu şartlı olarak serbest bırakm

parole

muhafızlara veya nöbetçilere verilen günlük parola

parole

(Askeri) NAMUS VE ŞEREF SÖZÜ: Bir mahpusun kaçmaya teşebbüs etmeyeceğine dair verdiği söz

parole

{f} (mahkûmu) şartlı olarak serbest bırakmak

Английский Язык - Английский Язык

Определение see lst parol, 2 в Английский Язык Английский Язык словарь

parole