O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
- He is capable of keeping a secret when he wants to.
O, asla sır saklayamaz.
- She can never keep a secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Bu sırrı saklamak zorundasın, tamam mı?
- You've got to keep this secret, OK?
Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
- I promised him to keep it secret.
Tom sırları bizden saklıyor.
- Tom has been keeping secrets from us.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Tom her zaman çok gizemliydi.
- Tom was always very secretive.
Evren gizemlerle dolu.
- The universe is full of secrets.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Can you keep a secret? So can I.
To prevent the elixir from reaching mankind and thereby upsetting the balance of the universe, two gods secret it away.
We went down a secret passage.
... fly-by's right past Neptune. That's why we've been able to unravel the secrets of ...
... like installing keyloggers and spyware to attack future users, misappropriating secrets, ...