sebeb

listen to the pronunciation of sebeb
Турецкий язык - Английский Язык
reason

Tom would like to know the reason. - Tom sebebini bilmek istiyor.

Tom did his best to find a reason to stay. - Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.

cause

At present, the cause of the disease is unknown. - Şu an için, hastalığın sebebi bilinmiyor.

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel sebebi evliliktir.

sebeb olmak
Cause
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Edb: Harekeli bir harf ile sâkin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen parça. Bak: Esbab, Esbabperest
(Osmanlı Dönemi) Alâka
(Osmanlı Dönemi) Vâsıta. Âlet
(Osmanlı Dönemi) Bahane
(Osmanlı Dönemi) VECH
(Osmanlı Dönemi) MUTAVASSIT
sebeb
Избранное