Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.
- War makes you poorer and weaker, even if you win.
Gittikçe güçsüzleşiyorum.
- I am getting weaker and weaker!
Tom her saat başı gittikçe güçsüzleşiyor.
- Tom is getting weaker by the hour.
Biz yaşlandıkça, hafızamız zayıflar.
- As we grow older, our memory becomes weaker.
Kızın sesi gittikçe zayıfladı.
- The girl's voice became weaker and weaker.
The older one grows, the weaker one's memory becomes.
- Je älter man wird, desto schwächer wird das Gedächtnis.
He tends to take sides with the weaker party.
- Er tendiert dazu, zu der schwächeren Seite zu halten.