schlichten

listen to the pronunciation of schlichten
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'şlihtın} arabulmak; düzleştirmek, tesviye etmek
düzeltmek, tesviye etmek; aralarını düzeltmek
aralarını düzeltmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение schlichten в Английский Язык Турецкий язык словарь

size
büyüklük

Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte. - Tom's house is about the same size as Mary's.

Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir. - This house is about the same size as Peter's.

dubbing
{i} dublaj
dubbing
{i} seslendirme
size
ebat

Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı. - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.

Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir. - They are manufactured in various sizes.

dubbing
{i} seslendiren
size
{i} önemli miktar
dubbing
sözlendirme
dubbing
{f} seslendir
dubbing
seslendirerek
dubbing
{i} deri yağı
dubbing
{i} şövalyelik ünvanı verme
dubbing
{i} vidala yağı
dubbing
yumuşatıcı madde
dubbing
seslendir/şövalye yap
size
(İnşaat) ölçü, hacim
size
cesamet
size
istenilen ebatta kesip biçmek
Немецкий Язык - Английский Язык
size
dubbing
slashing (weaving)
sizing
to size
to stack up <> something
to stack something
to arbitrate
einen Streit schlichten
to decide a controversy
einen Streit schlichten
to settle a dispute