Bir kadın iyi bir koca yaratmak için bir dahi olmalı.
- A woman must be a genius to create a good husband.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Biz ayrıca ayrı sigara içme bölümü yapmak zorunda kalacağız.
- We'll also have to create a separate smoking section, won't we?
James Cameron film yapmak için yeni bir yol ortaya çıkardı.
- James Cameron created a new way to make movies.
You have to create problems to create profit.
- Ihr müsst Probleme schaffen, um Profit zu erzielen.
You have to create problems to create profit.
- Sie müssen Probleme schaffen, um Profit zu erzielen.