saygisiz

listen to the pronunciation of saygisiz
Турецкий язык - Английский Язык

Определение saygisiz в Турецкий язык Английский Язык словарь

saygısız
{s} disrespectful

Tom was disrespectful, wasn't he? - Tom saygısızdı, değil mi?

We should avoid writing sentences that are disrespectful, offensive or hateful. - Saygısız, saldırgan ve nefret dolu cümleler yazmaktan kaçınmamız gerekir.

saygısız
impudent
saygısız
rude

I don't want to be rude to Tom. - Tom'a saygısızlık etmek istemem.

saygısız
insolent
saygısız
flippant
saygısız
stroppy
saygısız
inconsiderate

I think Tom is inconsiderate. - Tom'un saygısız olduğunu düşünüyorum.

Tom said I was being inconsiderate. - Tom saygısız davrandığımı söyledi.

saygısız
impious
saygısız
undutiful
saygısız
impertinent
saygısız
disregardful
saygısız
unmannerly
saygısız
ungallant
saygısız
hoggish
saygısız
(evlât) unfilial
saygısız
flip
saygısız
irreverent
saygısız
brash
saygısız
discourteous
saygısız
disrespectful, saucy, impertinent, impudent, brusque, audacious, brash
saygısız
free
saygısız
audacious
saygısız
dismissive

I hate dismissive people. - Saygısız insanlardan nefret ederim.

saygısız
unweighted
saygısız
saucy
saygısız
low
saygısız
ill-mannered
saygısız
cavalier
Saygısız
unrespectful
saygısız
offhand
saygısız
lippy
saygısız
unthinking
saygısız
sacrilegious
saygısız
lowbred
saygısız
bumptious
saygı
esteem

I've been invited to speak in front of esteemed groups such as yourselves. - Sizin gibi saygın grupların önünde konuşmak için davet edildim.

She's insecure and has low self esteem. - O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.

saygı
respect

The Japanese do not always make a bow as a mark of respect. - Japonlar saygı belirtisi olarak her zaman eğilmezler.

I respect the elderly. - Yaşlılara saygı duyarım.

saygısız genç
whelp
saygısız ve bencil sürücü
road hog
saygı
regard

My brother sends you his regards. - Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.

Please give my kind regards to your parents. - Lütfen anne babanıza saygılarımı iletin.

saygı
homage
saygı
notice

What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers. - Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.

saygı
{i} compliment

Will you be so kind as to convey my compliments to her? - Ona saygılarımı lütfeder misin?

saygı
respect, esteem, regard, consideration hürmet, ihtiram
saygı
devoir
saygı
awe

With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position. - Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.

saygı
respectfulness
saygı
{i} deference
saygı
{i} reverence
saygı
honour
saygı
consideration

Consideration is very necessary. - Saygı çok gereklidir.

saygı
revered
dine saygısız
impious
kadına saygısız
ungallant
kutsal şeye saygısız
sacrilegious
saygı
veneration
saygı
estimation
saygı
piety

To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety. - Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.

saygı
obeisance
saygı
worshipful
saygı
worshipfulness
yasalara saygısız
lawbreaking
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение saygisiz в Турецкий язык Турецкий язык словарь

saygısız
Gereken saygıyı göstermeyen, saygısı olmayan, hürmetsiz
saygısız
Gereken saygıyı göstermeyen, saygısı olmayan, hürmetsiz: "Kimdir bilir misin? Vatanın ... Şimdi saygısız / Bir göz bu nazlı çehreye -Allah esirgesin- / Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?"- T. Fikret
Saygısız
hürmetsiz
Saygı
hürmet
Saygı
ihtiram
saygı
Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram: "İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir."- Y. Kemal
saygı
Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu