His modesty is worth respecting.
- Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer..
Far from respecting him, I dislike him.
- Ona saygı duymayı bırak, ondan hoşlanmıyorum.
Tom respects Mary a lot.
- Tom Mary'ye çok saygı duymaktadır.
It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.
- Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
We cannot help respecting his courage.
- Onun cesaretine saygı duymamak elimizde değil.
Tom and Mary have started respecting each other.
- Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.
His soldiers feared and respected him.
- Onun askerleri ondan korkuyor ve ona saygı duyuyordu.
Tom was the only one who respected Mary.
- Tom Mary'ye saygı duyan tek kişiydi.
You're respected by everybody.
- Herkes tarafından saygı duyuluyorsun.
I respect the elderly.
- Yaşlılara saygı duyarım.
It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.
- Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
We have to respect local customs.
- Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.