savunarak

listen to the pronunciation of savunarak
Турецкий язык - Английский Язык
defensively
defending
savun
{f} advocate

He advocated the reduction of taxes. - Vergilerin azaltılmasını savundu.

She advocated equal rights for women. - Kadınlar için eşit hakları savundu.

savun
{f} defending

No one is defending my country. - Kimse ülkemi savunmuyor.

Tom was defending himself. - Tom kendini savunuyordu.

savun
defend

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it. - Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.

savun
argue for
savun
stick up for

I will never forgive you because you did not stick up for me at the meeting. - Beni toplantıda savunmadığın için seni asla affetmeyeceğim.

Финский Язык - Турецкий язык

Определение savunarak в Финский Язык Турецкий язык словарь

savun
duman çıkarmak
savun
hiddetlenmek
savun
keskin kokulu gaz
savunarak
Избранное