saving up

listen to the pronunciation of saving up
Английский Язык - Турецкий язык
biriktirme
save up
para biriktir

Yaşlılık için para biriktiriyorum. - I will save up money for when I'm old.

Para biriktirmek için sıkı çalıştı. - She's worked hard to save up money.

save up
{f} para biriktirmek

Para biriktirmek için sıkı çalıştı. - She's worked hard to save up money.

O biraz para biriktirmek için çok çalıştı. - He worked hard to save up some money.

save up
tasarruf sağlamak
save up
biriktirmek

O biraz para biriktirmek için çok çalıştı. - He worked hard to save up some money.

Para biriktirmek için sıkı çalıştı. - She's worked hard to save up money.

save up
{f} tasarruf etmek

Tom bir araba satın almak için yeterli parayı tasarruf etmek istedi. - Tom wanted save up enough money to buy a car.

save up
Birikim yapmak, tasarruf etmek, para biriktirmek
Английский Язык - Английский Язык

Определение saving up в Английский Язык Английский Язык словарь

save up
To accumulate money, especially for a specific, planned expenditure

She knows she must save up for college.

save up
{f} economize, avoid unnecessary use or expenditure, save, cut back, be thrifty; Accumulate something for a specific intention or purpose
save up
see save 2
save up
feather one's nest; have a nest egg; "He saves half his salary"
saving up

    Расстановка переносов

    sa·ving up

    Турецкое произношение

    seyvîng ʌp

    Произношение

    /ˈsāvəɴɢ ˈəp/ /ˈseɪvɪŋ ˈʌp/
Избранное