Politikamız müşterilerimizi tatmin etmektir.
- Our policy is to satisfy our customers.
Tom'u tatmin etmek zor.
- Tom is hard to satisfy.
Herkesi memnun etmek zordur.
- It is difficult to satisfy everyone.
Tom'u memnun etmek imkansız.
- Tom is impossible to satisfy.
Seni karşılamak için seçildim.
- I was chosen to satisfy you.
Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.
- His explanation that a solution would take time didn't satisfy anyone.
Şirket her zaman müşterilerini tatmin etmeye çalışır.
- The company always strives to satisfy its customers.
Doyurucu bir yemekti.
- It was a satisfying meal.
The complex numbers satisfy \exists x:x^2+1=0.