He bought books at random.
- O, rastgele kitap satın aldı.
I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir PC satın aldım.
I would like to purchase some boots.
- Bazı botlar satın almak istiyorum.
At last, they purchased freedom with blood.
- Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
Purchasing power has greatly fallen.
- Satın alma gücü çok düştü.
I think you should probably see someone from Purchasing.
- Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.
Please do not buy it.
- Lütfen onu satın alma.
I will only buy the car if they repair the brakes first.
- Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
I cannot afford buying a used car.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.
I went to the department store with a view to buying a present.
- Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.