satın almacı

listen to the pronunciation of satın almacı
Турецкий язык - Английский Язык
buyer
purchasing agent
satın al
{f} bought

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

satın al
{f} purchase

At last, they purchased freedom with blood. - Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.

We purchased a new house for eighty thousand dollars. - Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.

satın al
{f} purchasing

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

Are you going to buy a dictionary? - Sözlük mü satın alacaksınız?

satın al
{f} buying

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

Турецкий язык - Турецкий язык
Satın alma işlerini yürüten kimse, mubayaacı
satın almacı
Избранное