satın alıcı

listen to the pronunciation of satın alıcı
Турецкий язык - Английский Язык
buyer, purchaser
preemptor
satın al
{f} bought

I bought a new personal computer yesterday. - Dün yeni bir PC satın aldım.

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

satın al
{f} purchase

We purchased a new house for eighty thousand dollars. - Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

satın al
{f} purchasing

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

Are you going to buy a dictionary? - Sözlük mü satın alacaksınız?

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

satın al
{f} buying

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

satınalıcı
purchaser
toptan satın alıcı
(Ticaret) wholesale buyer
satın alıcı
Избранное