Турецкий язык - Английский Язык
Определение sarı в Турецкий язык Английский Язык словарь
- {i} yellow
In the United States, school buses are yellow.
-Amerika Birleşik Devletleri'nde okul minibüsleri sarıdır.
The garden was full of beautiful yellow flowers.
-Bahçe güzel sarı çiçeklerle doluydu.
- blond
She was a tall, slender blonde.
-O, bir uzun ince sarışındı.
Lidia has blonde straight hair.
-Lidia'nın sarı düz saçları var.
- brass
- xantho
- yellow; (saç) fair, flaxen, blond
- flav
This dish has a strong flavor of garlic.
-Bu yemek güçlü bir sarımsak lezzetine sahip.
- pale, pallid, wan (face)
- brass (the metal)
- yolk, yellow (of an egg)
- pale
The kitchen was lined with pale yellow tiles.
-Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı.
- gold
Mary has long golden hair.
-Tom'un uzun altın sarısı saçı var.
- blonde
Do you know who that tall blonde girl in green is?
-Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
Ania has brown hair, but Magdalena has blonde hair.
-Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
- brazen
- yellowfin
- (Tıp) xanthic
- (Anatomi) flavus
- xanthous
- flax
- sarı ışık
- amber
- sarı humma
- Yellow fever
- sarı humma virüsü
- yellow fever virus
- sarı kantaron
- (Botanik, Bitkibilim) St. John's wort
- sarı kök
- yellow root
- sarı sayfalar
- yellow pages
- sarı tüylü kedi
- yellow hairy pussy
- sarı çizmeli mehmet ağa
- mehmet tree yellow boots
- sarı şalgam
- Swede
- sarı akik
- sardonyx
- sarı akrep
- (Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: Buthidae) field scorpion
- sarı altın gold coin
- (made of relatively pure gold)
- sarı ağaç
- gopherwood
- sarı aşıboyası
- yellow ocher
- sarı bakır brass
- (the metal)
- sarı başlı kuyruksallayan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuruksallayangiller) citrine wagtail
- sarı benizli
- sallow
- sarı benizli
- (someone) whose face is pale, pallid, or wan
- sarı bir şey arıyorum
- I'm looking for something in yellow
- sarı boya
- flavine
- sarı boya
- flavin
- sarı boya
- yellow paint
- sarı boya fidanı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) saw-wort
- sarı boyalı hint zamkı
- gamboge
- sarı boğazlı serçe
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Passeridae) yellow-throated sparrow
- sarı diken
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) golden thistle, Spanish oyster plant
- sarı filtre
- yellow screen
- sarı gagalı dağ kargası
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kargagiller) yellow-billed chough
- sarı gagalı ketenkuşu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ispinozgiller) twite
- sarı gagalı leylek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: leylekgiller) yellow-billed stork
- sarı gerdanlı ağaç sansarı
- stone marten
- sarı gerdanlı zerdava
- stone marten
- sarı hatmi
- indian mallow
- sarı hatmi
- yellow mallow
- sarı iris
- water flag
- sarı iskorçina
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) meadow salsify, goat's beard
- sarı kamışçın
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ötleğenkuşugiller,çalıbülbülügiller) aquatic warbler
- sarı kantoron
- Aaron's beard
- sarı karınlı kurbağa
- (Tabiat Doğa) (kurbağagiller, Fam: Discoglossidae) yellow-bellied toad
- sarı kaynağı
- brazing
- sarı kurşun oksidi
- massicot
- sarı kuyruksallayan
- wagtail
This bird is a wagtail.
-Bu kuş bir sarı kuyruksallayan.
- sarı kuyruksallayan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuruksallayangiller) yellow / blue-headed wagtail
- sarı kız
- (Konuşma Dili) sorrel-colored cow
- sarı kız
- sorrel-coloured cow; grass
- sarı lahana kelebeği
- sulphur
- sarı lahana kelebeği
- sulfur
- sarı meşe
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kayıngiller,betuliye,palamutlular) quercitron bark
- sarı muhabbet çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sevgiçiçeğigiller) [syn.: sarı muhabbet çiçeği, Yemen safranı] cut-leaf mignonette, wild mignonette, yellow mignonette
- sarı mukallit
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ötleğenkuşugiller,çalıbülbülügiller) icterine warbler
- sarı nilüfer
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: nilüfergiller) spatterdock, yellow water lily
- sarı okra
- yellow ocher
- sarı papatya
- golden daisy
- sarı papatya
- chamomile
- sarı papatya
- chamomel
- sarı papatya
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Cistaceae) [syn.: sarı papatya, altın otu] common rock rose, sunrose
- sarı papatya
- camomile
- sarı pelin
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: sarı pelin, altın pelin] camphor southernwood
- sarı pirinç
- yellow brass
- sarı renkli
- brimstone
- sarı renkli bir tür mantar
- chanterelle
- sarı sakız
- myrrh
- sarı sumak
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: antepfıstığıgiller,biladeriye) [syn.: sarı sumak, boyacı sumağı, tetere] wild olive, Venetian sumach, smoke tree
- sarı süsen
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: süsengiller,sevseniye) yellowflag iris, yellow iris, daggers, levers
- sarı sütleğen
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sütleğengiller,ferbiyoniye) sun spurge, mad-woman's milk
- sarı toprak
- yellow earth
- sarı toprak boyası
- yellow ocher
- sarı yakut
- topaz
- sarı yelve
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kirazkuşugiller) [syn.: sarı yelve, sarı kiraz kuşu] yellowhammer
- sarı yonca
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: sarı yonca, yara otu] kidney vetch
- sarı yonca
- melilot
- sarı zırnık
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: sarı zırnık, orpiment] orpiment
- sarı çam
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) [syn.: sarı çam, orman çamı] Scotch pine
- sarı çirişotu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zambakgiller,zambakiye) Jacob's rod, king's spear
- sarı çizmeli Mehmet Ağa some Joe Doakes or other
- (said especially of someone who's being searched for, but about whom very little practical information is known)
- sarı çiçek boyası
- xanthein
- sarı çiçekli çok yıllık bir bitki
- viper's grass
- sarı çıyan
- 1. centipede. 2. tracherous-looking blond person
- sarı ırk
- the yellow race
- sarı ırka ait
- xanthous
- sarı ırkın egemenliği tehlikesi
- the yellow peril
- sarı şalgam
- swedish turnip
- sarı şebboy
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) [syn.: sarı şebboy, duvar şebboyu] wallflower
- sarı şebboy
- wallflower
- sabit sarı çiçek boyası
- xanthin
- açık sarı
- canary
- koyu sarı
- (Bilgisayar) dark yellow
- parlak sarı
- golden
- gelp sarı
- gelp yellow
- kirli sarı
- dirty yellow
- sarılar
- yellows
- açık sarı
- straw coloured [Brit.]
- açık sarı
- straw colored
- açık sarı renk
- primrose yellow
- daha sarı
- yellower
- donuk sarı
- old gold
- foto sarı
- (Bilgisayar) photo yellow
- hangi takım sarı forma giyiyor
- Which team is wearing the yellow uniform
- koyu sarı
- ocher
- koyu sarı
- amber
- koyu sarı
- ochre
- küçük sarı yuvarlak erik
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) mirabella plum
- kısa kanatlı sarı mukallit
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ötleğenkuşugiller,çalıbülbülügiller) melodious warbler
- kızılımsı sarı
- fulvous
- kızılımsı sarı renk
- ginger
- opale benzer sarı taş
- opaline
- soluk sarı
- flaxen
- soluk sarı saçlı
- towheaded
- yeşilimsi sarı renkli
- luteous
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение sarı в Английский Язык Английский Язык словарь
- sarı gözlü penguen
- The yellow-eyed penguin (Megadyptes antipodes) or hoiho is a penguin native to New Zealand
- sarı gözlü penguen
- Yellow-Eyed Penguin (Megadyptes Antipodes) is one of the few penguin species found north of the Antarctic Ocean, and as it's name suggests, this species of penguin is easily idenitfied by it's yellow coloured eyes and bright yellow band that runs from it's eyes round the back of the yellow-eyed penguin's head
- sarı gözlü penguen
- The Yellow-eyed Penguin is often referred to as the rarest penguin in the world, Adults are unmistakable with their yellow eyes and yellow eye-stripes that join on the back of the head
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение sarı в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Bu renkte olan
- Soluk, solgun
- Güneş ışığının ayrışma tayfında yeşil ile portakal rengi arasında olan renk, altının rengi
- (Osmanlı Dönemi) ZER
- (Osmanlı Dönemi) SAFRA
- zerd
- sarı kantaron
- (Botanik, Bitkibilim) Binbirdelik otu (Hypericum perforatum), Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran olarak da bilinir, sarı kantarongiller (Hypericaceae) familyasına dahil bir bitki türü
- sarı bayrak
- Kapıkulu'nun ikinci süvari bölüğü
- sarı benek
- Gözde, ağ tabakasının ortasında bulunan ve cismin en net olarak oluştuğu sarı renkli duygun nokta
- sarı bez
- Görmeyenlerin tanınmak için kollarına taktıkları üzerinde üç siyah noktanın bulunduğu sarı renkli bant
- sarı kart
- Kurallara devamlı olarak uymayan, aşırı, sert veya kasıtlı faul yapan, centilmence davranışlardan uzak kalan oyuncuya hakemin ikazını gösteren kart
- sarı lira
- Osmanlılar döneminde kullanılmış, yedi gram ağırlığında altın sikke
- sarı sendika
- İşverenden yana olan sendikal örgüt
- sarı sendikacılık
- İşverenden yana olarak çalışma
- sarı sıcak
- Türkiye'nin güney illerindeki yakıcı güneşe ve sıcağa verilen ad
- sarı yağ
- Tereyağı
- sarı yağız
- Kula cinsi at
- sarı çıyan
- Sinsi, hain sarışın (kimse)
- sarı ırk
- Tenleri sarı renge yakın olan bir tür ırk
- açık sarı
- Sarının bir ton açığı
- kara sarı
- Sarıya çalan siyah
- kirli sarı
- Koyu ve donuk sarı renk
- koyu sarı
- Sarının bir ton koyusu
Связанные Термины
sarı
Расстановка переносов
sa·rıПроизношение
Этимология
(noun.) 1785. From Hindi साड़ी (sāṛī), from Sanskrit षाटी (ṣāṭī).Resimler
История
Избранное