sanatlar

listen to the pronunciation of sanatlar
Турецкий язык - Английский Язык
Arts
sanat
art

It requires a good taste to study art. - Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

sanat
art; craft, trade; skill, ability
sanat
workmanship
sanat
ability
sanat
skill

He who has skill and art, becomes famed in the world. - Yeteneği ve sanatı olan bu dünyada ünlü olur.

Homer has taught all other poets the art of telling lies skillfully. - Homer diğer bütün şairlere ustaca yalan söyleme sanatını öğretti.

sanat
(Ticaret) business

A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen. - Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

sanat
trade
sanat
of art
Güzel sanatlar tanrıçalarının dağı
Parnassus
endüstriyel sanatlar
industrial arts
etnik sanatlar
ethnic arts
grafik sanatlar
graphic arts, graphics
grafik sanatlar
the graphic arts
görsel sanatlar
visual arts
güzel Sanatlar Akademisi formerly the Academy of Fine Arts
(in Istanbul)
güzel sanatlar
fine arts

Where is the Palace of Fine Arts? - Güzel Sanatlar Sarayı nerede?

The fine arts flourished in Italy in the 15th century. - Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.

güzel sanatlar
fine arts, the arts
güzel sanatlar meraklısı
dilettante
güzel sanatlar meraklısı kimse
virtuoso
güzel sanatlar sevgisi
vertu
güzel sanatlar sevgisi
virtuosity
güzel sanatlar sevgisi
virtu
ince sanatlar
polite arts
modern güzel sanatlar
modern arts
plastik sanatlar
the plastic arts
plastik sanatlar
plastic arts
sanat
artifice
sanat
craft, trade, or skill
sanat
craft

The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece. - Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.

You're quite a craftsman. - Sen oldukça sanatkarsın.

sanat
artistry, artistic quality
sanat
craftsmanship, artisanry, craft, skill
sanat
profession
sanat
ics
sanat
address
sanat
occupation
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sanatlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sanat
(Osmanlı Dönemi) NI'ME
edebi sanatlar
Edebiyatta anlatımı zenginleştirmek, renklendirmek ve daha çarpıcı duruma getirmek için temelde benzetme esasına dayalı söz ve manaya bağlı anlatım inceliği ve özelliği
görsel sanatlar
Resim, oymacılık, heykelcilik, mimarlık gibi sanatlar, plastik sanatlar
güzel sanatlar
Edebiyat, müzik, resim, heykel, mimarlık, tiyatro gibi insanda coşku ve hayranlık uyandıran sanatlar
sanat
Bir şey yapmadan gösterilen ustalık
sanat
Zanaat
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım: "Caz ve caz havaları ne yazık ki bizim çok verimli o millî halk sanatımızı da baltaladı."- R. H. Karay
sanat
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık: "Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi."- T. Buğra
sanat
Yaratıcı insan etkinliği
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
sanatlar
Избранное