I swerved to avoid hitting a skunk.
- Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
As I'm not good at swimming, I avoid swimming out of my depth.
- Ben yüzmeyi iyi bilmediğim için, boyumu aşan yerde yüzmekten sakınırım.
Beware of a silent dog and still water.
- Sessiz bir köpekten ve durgun bir sudan sakının.
You must beware of strange dogs.
- Yabancı köpeklerden sakınmalısın.
Beware the wolf in sheep's clothing.
- Kuzu postuna bürünmüş kurttan sakının.
Tom was told to abstain from smoking and drinking.
- Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi.
You should beware of overconfidence.
- Aşırı güvenden sakınmalısın.
You have to beware of strangers.
- Yabancılardan sakınmak zorundasınız.