sadakâtsiz

listen to the pronunciation of sadakâtsiz
Турецкий язык - Английский Язык
{s} disloyal

I've never been disloyal. - Ben asla sadakatsiz olmadım.

{s} unfaithful

Mary accused Tom of being unfaithful to her. - Mary Tom'u kendine karşı sadakatsiz olmakla suçladı.

Tom was planning on killing his unfaithful wife. - Tom sadakatsiz karısını öldürmeyi planlıyordu.

disloyal, faithless, unfaithful
disloyal, unfaithful
false-hearted
inconstant
insincere
untrue

What would you do if I were untrue? - Ben sadakatsiz olsam ne yaparsın?

What would you do if I were untrue to you? - Senin için sadakatsiz olsam ne yaparsın?

perfidious
faithless
false-hearted
false hearted
Турецкий язык - Турецкий язык
Sadık olmayan
sadakâtsiz
Избранное