Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sabıkalı

listen to the pronunciation of sabıkalı
Турецкий язык - Английский Язык
{i} criminal

I didn't know Tom was a criminal when I first met him. - İlk tanıştığımızda Tom'un bir sabıkalı olduğunu bilmiyordum.

The police found out where the criminal lived. - Polis sabıkalının nerede olduğunu buldu.

previously convicted
previously convicted of a crime
recidivist
picaroon
previous offender, past offender; hardened criminal
recidivous
law
convicted previously
{i} repeater
sabıkalı fotoğrafları arşivi
rogue's gallery
sabıkalı olmak
have a record
sabıkalı olmak
have a criminal record
tekrar suç işleyen sabıkalı
repeater
tekrar suç işleyen sabıkalı
recidivist
Турецкий язык - Турецкий язык
Sabıkası olan
SABIKALI
Sabıkası olan: "Bugün medeniyet ve insaniyetin düşmanları olan canileri, sabıkalıları o arıyor, o takip ediyor, o buluyor."- Ö. Seyfettin