sağırlaştıran

listen to the pronunciation of sağırlaştıran
Турецкий язык - Английский Язык
deafening
loud enough to cause temporary or permanent hearing loss
{s} ear-splitting, thunderous, loud
The act or process of rendering impervious to sound, as a floor or wall; also, the material with which the spaces are filled in this process; pugging
emphasis If you say there was a deafening silence, you are emphasizing that there was no reaction or response to something that was said or done. When we ask people for suggestions we get a deafening silence
loud enough to cause (temporary) hearing loss
A deafening noise is a very loud noise. the deafening roar of fighter jets taking off
sağır
{s} deaf

My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf. - Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.

Helen Keller was blind, deaf and dumb. - Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi.

sağır
blind

Helen Keller was blind, deaf and mute. - Helen Keller kördü sağırdı ve dilsizdi.

She was blind, deaf, and mute. - O kör sağır ve dilsizdi.

sağır
giving no sound
sağır
dead
sağır
dunny
sağır
dull
sağır
deaf person
sağır
stone deaf
sağır
profoundly deaf
sağır
hard of hearing
sağır
deafened

The continual noise deafened us. - Sürekli gürültü bizi sağır etti.

sağır
deaf to
sağır
{s} muted
sağır
blind, blank (wall, window)
sağır
deaf; partially deaf
sağır
(something) which muffles sound
sağır
(something) which lacks resonance; muted, muffled (sound)
sağır
(pot, pan) which conducts heat slowly
sağır
frosted, translucent (glass)
sağır
deaf; giving no sound, dull; deaf person
sağır
as deaf as a doorpost
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sağırlaştıran в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sağır
(Osmanlı Dönemi) EYHEM
Sağır
ker
Sağır
(Osmanlı Dönemi) UTRUŞ
Sağır
(Osmanlı Dönemi) ASAMM
Sağır
asam
sağır
İçi görülmeyen, donuk
sağır
Vurulduğu zaman ses vermeyen
sağır
Ses geçirmeyen
sağır
Isıyı az veren, geç ısınan
sağır
İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse)
sağır
Vurulduğu zaman ses vermeyen. İçi görülmeyen, donuk (cam)
sağırlaştıran
Избранное