sıyırma

listen to the pronunciation of sıyırma
Турецкий язык - Английский Язык
glance
abrasion
graze
peeling
strike
(Coğrafya) skimming
(Tıp) swab
stripping
scraping
trimming

Связанные Термины

sıyırmak
{f} brush
sıyırmak
{f} bark
sıyırmak
(Jeoloji) dig
sıyırmak
get off to
sıyırmak
peel off
sıyırmak
polish off
sıyırmak
strip
sıyırmak
pick
sıyırmak
graze
sıyırmak
nick
sıyırmak
scrape
sıyır
abrade
sıyırmak
to pull (a garment) up or down a little bit
sıyırmak
glance off
sıyırmak
slip
sıyırmak
scar
sıyırmak
skin
sıyırmak
hitch
sıyırmak
to peel off, strip off, take off; to skim off
sıyırmak
slip off
sıyırmak
crease
sıyırmak
to scour or scrape (something) clean; to pick or gnaw (a bone) clean; to eat every morsel of food on (one's plate)
sıyırmak
skim
sıyırmak
to get (someone) out of (a predicament)
sıyırmak
to graze, skin, or scrape (leaving an injury); to skin (something) off
sıyırmak
abrade
sıyırmak
to tear (a cloth) into strips, rip up (a cloth)
sıyırmak
to tear off, to peel off, to scrape; to graze, to brush; to polish off
sıyırmak
shave
sıyırmak
to draw (a sword)
sıyırmak
snake
yakayı sıyırma
elusion
yağ sıyırma segmanı
scraper ring
Турецкий язык - Турецкий язык
Sıyırmak işi
Taze fasülye

Связанные Термины

sıyırmak
Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak: "Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı."- P. Safa. Çekerek çıkarmak
sıyırmak
Çekerek çıkarmak
sıyırmak
Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak. Çekip kurtarmak: "Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?"- R. H. Karay
sıyırmak
Çekip kurtarmak
sıyırmak
Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak
sıyırmak
Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak
sıyırmak
Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak veya düşürmek
sıyırmak
Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak