If she studied hard, she could pass the exam.
- Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
If only I had studied harder for the exam.
- Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.
My brother failed to pass the examination.
- Erkek kardeşim sınavı geçemedi.
He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
I have to take a make up test in English next week.
- Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I can't believe I have to sit an exam on Sunday!
- Pazar günü bir sınava girmek zorunda olduğuma inanamıyorum!
You don't have to take an examination.
- Sınava girmek zorunda değilsin.
I have to take an examination in history tomorrow.
- Yarın tarih dersinde sınava girmek zorundayım.
When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests.
- Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.